“geçmişten yeni keşifler” serimizin ikinci bölümünde yer alan grup, Sheffield’da kurulan ve 2000’lerin ikinci yarısında evrene harika şarkılar bırakıp kaybolan Gledhill.
Gledhill, 2004’te kuruluyor ve yola çıkarken tek bir amaçları var: “Bugüne kadar insanoğlunun duyduğu en büyük, en motive edici, epik şarkıyı yazmak.”. Grup ilk iki single’ı “Resurrect me” ve “Remain” in ardından radyolarda çalınmaya başlıyor. İlk ve son albümleri olan Constellations, Oasis’in ilk albümü What’s the Story (Morning Glory)’nin prodüktörü Owen Morris ile 2005’te kaydediliyor. Arctic Monkeys, Kaiser Chiefs ve Kasabian gibi grupların çıkış yaptığı dönemde, ana akımda sesini duyuramasalar da harika bir albüm bırakıyorlar arkalarında.
2008 ile birlikte işler yolunda gitmiyor Gledhill için. Yılbaşı gecesi grubun davulcusu Lliam Oliver, kız arkadaşıyla birlikte trafik kazasında hayatını kaybediyor. Klavyede yer alan Tracey Wilkinson ise uzun senelerdir kistik fibrozis hastası. 90’lı yılların sonunda akciğer nakli yapılıyor. Fakat seneler içerisinde çoğu kez buna bağlı olarak rahatsızlıklar geçiriyor. 2012’de hayatını kaybediyor. Sevgilisi, aynı zamanda grubun solisti, David Gledhill’in röportajlarında; verdikleri mücadeleden, aralarındaki güven ilişkisi ve sadakatten öğrenilecek çok şey var.
Grupla tanışmamıza @radyoodtu’de “Remain” in hala çalıyor olması vesile oldu. Constellations’tan iki şarkı önermek isteriz. İlki “Resurrect me”. Hatalarını fark etmek ve iyileşmek isteyen bir adamın şarkısı. “Roots” ise ait olduğumuz mekânlardan, sokaklardan kopamamak üzerine. Karanfil’den Olgunlar’a ya da Kumrular’dan Sezenler’e yürümeye dair yani.
Onların müziğine ulaşmak ve hikayelerinden dersler çıkartabilmek büyük şans…
Kaynak: independent.co.uk, kentishtower.co.uk
📸:amazon.co.uk
댓글