Zaman ve mekân ile kurduğumuz ilişkinin vardığı yer, bir şekilde, koca bir hüzünden ibaret. İçine doğduğumuz toplumun dönüşeceğini, kendimizi var ettiğimiz sokakların/mekânların bir gün yok olacağını, kurduğumuz ilişkilerin silinip gideceğini kabullenmek çok zor. Fakat bunun içini sahici bir farkındalıkla, haklı bir gurur ve neşe ile doldurabilmek ya da en azından bu yoldaki bir arayışın peşinden gitmek ise çok anlamlı.
"Laf Aramızda Engürü Kahve", 1985-2007 yılları arasında Konur Sokak’ta yer alan Engürü Kahve'deki rastlaşmaların yol açtığı üretim üzerinden 90'lar Ankara'sının politik, toplumsal ve kültürel iklimine bakan bir belgesel. "Engürü Kahve", sandalyelerini kamusal alana çeviren ve farklılıklara açık bir buluşma mekânının kentin üretim pratikleri üzerindeki etkisini ortaya koyuyor. Bunu yaparken, kahvenin Konur'daki diğer mekânlar ile olan etkileşimine de yer veriyor.
Doksanın üstünde görüşme ile Engürü'nün toplumsal bellekteki yerinin araştırılmasının hedeflendiği belgeselin ilk gösterimi geçtiğimiz günlerde 34. Ankara Film Festivali’ndeydi. Gösterim sonrası aldığımız iki not var: Öncelikle bir nostaljiden öte tüm gerçekliğiyle değerlendiriliyor Engürü. Erkek egemen bir entelektüel ortam olduğundan çaylarının ne kadar kötü olduğuna ve hatta bizzat tanıklarının ağzından Engürü'nün kurduğu dünyanın kendilerine ve topluma ne fayda sağladığına kadar uzanan bir eleştirellik söz konusu. Hikâyenin böyle bir farkındalık üzerine kurulu olması çok etkileyici. Bunun, Ankara'ya dair daha çok şey anlatmaya ve üretmeye çağıran motive edici bir yönü de var. Öte yandan, Engürü'yü yaşayanlar ile bizim idealize ettiğimiz esas Ankara arasındaki farklılıkları hâlâ tartışıyoruz. Zaman ve mekânın göreceliği bir şekilde aramızda jenerasyon farklılığı gibi gözükse de zaman içinde –yukarıda açıklamaya çalıştığımız– o kabullenme/kabullenememe çabasında ortaklaşıyoruz sanki. Belgesel sona ererken herkesin boğazındaki düğüm tam da buna işaret.
Engürü'yü görmedik ve yaşamadık. Engürü'ye yolu düşen araştırmacıların, yazarların, hocalarımızın kitaplarını okuduk. Yönetmenlerin filmlerini izledik, müzisyenlerin konserlerine gittik. Aslında bir şekilde oradaymışız gibi de... Hikâyesini geç olsa da duymak, bugün Konur'da yürürken oraya bakıp da kahvenin önünde oturanları hayal etmeye çalışabilmek ne güzel!
34. Ankara Film Festivali’nde VEKAM Özel Ödülü’nü kazanan "Laf Aramızda Engürü Kahve"nin festival sonrasındaki ilk gösterimi (sonrasında film ekibiyle söyleşi de var) 1 Aralık'ta saat 18:45 seansında Kült Kavaklıdere'de olacak. Daha fazla bilgi için belgeselin web sayfasını da inceleyebilirsiniz.