top of page

İdil Meşe'nin hikâyesi


İdil Meşe şarkılarındaki sadelik ve bu sadeliğin içinde beklenmedik bir anda yüzümüze vuran duygusal yoğunluk, kendisiyle kurduğumuz bağın en güçlü yanı. Anlatmak istedikleri ile yaptığı besteler arasındaki uyum, kendisini her dinleyişimizinde bizi çok etkiliyor. İdil Meşe'nin hikâyesine baktığımızda, bunun erken yaşlardan gelen bir farkındalık ve çalışkanlık üstüne kurulu olduğunu görüyoruz. Bu durum, onun müzikle olan yaklaşık yirmi yıllık ilişkisini daha da özel kılıyor bizim için.


Solo çalışmalarının yanında Da Poet, Oceanvs Orientalis ve İlhan Erşahin ile kurduğu ortaklıklarla da adından bahsettiriyor İdil Meşe. Farklı müzisyenlerle ve farklı müzik türlerinde çıkardığı projelerde İrlanda, Almanya ve Amerika'ya dokunan çok sesli yolculuğunun ve genç yaşta Ahmet Ertegün'den aldığı tavsiyelerin etkisi var. Bir müzisyenin bu denli bir çeşitlilikle kendini var etmesi, dinleyenleri için de büyük bir keyif.


Meşe, ilk albümünün hazırlıklarını sürdürüyor şu sıralar. Bu yıl, şu ana kadar üç kere duyduk onun sesini. Rain Lab "Zaman Yolcusu", bugün ile yarın arasında gidip gelen, unutmaya hevesli bir zaman yolcusunun sesini duyuruyor bize fezadan. "Günah Keçisi", onca kırgınlığa ve anlaşmazlığa rağmen birbirimizin boy aynası olduğumuzu söylüyor. Etrafımızla ama özünde kendimize dair bir hesaplaşma...


Son tekli "Yara" ise bir yas şarkısı. Yol arkadaşı Roxy'nin ölümü üzerine yazıyor bu şarkıyı İdil Meşe. Roxy'nin son zamanlarındaki yaralarından kendi yaralarımıza dokunuyor. Oksijen'de Alper Bahçekapılı'ya verdiği röportajda kendisinin de söylediği gibi dünyada birçok şeyi yapmamızın motivasyonu ölecek olmamız. Yalnızlaşacağımız ve bir gün yok olacağımız çok sinsi bir gerçek. Yas, gidenin ardından duyduğumuz üzüntüden de öte kendimizle de alakalı bir süreç sanki. Şarkının kapak görselinde Gülinler imzası var. Kafasında renkli renkli yılanların dolaştığı, yaralı bir yüz görüyorsunuz. Ölümün çaresizliğini düşünürken gördüğümüz o yüz, yalnız olmadığımızı hatırlatıyor. Tıpkı şarkıda da olduğu gibi...


Kaynak: İrlanda pub'larından Türkiye sahnelelerine/Oksijen, @alper.bahcekapili


📸: Nihat Kayın/ Kulturbunker Köln- Mülheim


Comments


bottom of page